:Önemse benİ, bedenİnİ:
performansI:2022:
:''Baskı'' (2020), Adyali'nin vücudunu temel haliyle temsil eden bir akrilik tablodur. Genç bir kadının vücudunu tüm hassas ve ağrılı kısımları vurgulanmış olarak gösterir; boynu, omuzları, kolları, elleri, meme uçları, vajinası, bacakları ve ayakları.
Bir kadın vücudunun; cinsel söylemlerde nesneleştirilen, pazarlanan, romantikleştirilen ve tanımlanan tüm kısımları çılgın bir pazarlama sisteminde, olduğundan farklı gösterilmek uğruna giysi ve mücevher parçalarına hapsolmuştur.
Bir kadın vücudunun tüm kısımlarının, modern toplumda kabul görmesi için değiştirilmesi, tıraş edilmesi, düzeltilmesi, beslenmesi ve süslenmesi gerekmektedir.
Bir kadın vücudunun ağrıyan, kanayan ve normalde olduğundan daha fazlasını temsil eden tüm kısımları, en temel anlamda mükemmel işleyen bir vücudun parçasıdır.:
:Vücudu 140x60 cm'lik bir tuvale sığacak kadardı. Tüm vücudunu akrilik boyalarla boyadı ve fiziksel görünümüyle ve vücuduyla ilgili her şeyi aktarmak amacıyla bir tuval üzerine bastırdı.
Ayrıca bu transferin, vücudunun taşıdığı her deneyimi ve acıyı içermesini umuyordu. Baskı’nın, kadın olmanın bazı bedellerini yüklenmesi gerekiyordu. Baskı, beden olarak bu bedene sahip olmanın tüm sorumluluklarını üstlenmek zorundaydı.
Bir bakıma, bir sıfırlanma, bir yeniden doğuştu. Böylece Adyali, tüm yüklerinden sıyrılmış, sanki yeniymiş gibi o bedende yaşamaya devam edebilirdi. Bu gezegende var olmaya devam etmek için kullanılmaya hazır bir araç, boş bir kağıt misali bir beden ile…
Dorian Gray'in portresi gibi, Baskı’nın kendi üzerindeki tüm yükü ve kötülüğü almasını istiyordu. Dorian Gray’in portesine benzer bir nedenle yapılan bu resim, bundan sonra gelecek tüm zarar Adyali'nin vücuduna değil, vücudunun temsiline gelsin ve Adyali bu zarardan ve yıpranmadan muaf yaşamaya devam etsin diye yaratıldı.
Ancak bu temsille yaşaması gerekiyordu.
Onunla arkadaş olmalıydı.
Onu da yaşatmalıydı.
Baskı’nın taşıdığı her anıyı yeniden yaşayarak onu gittiği her yere sürükledi.:
:Adyali, “Önemse Beni, Bedenini ” adlı bu performansında, insanın bedenini seçemeyeceğini ve onunla yaşamak zorunda olduğunu, insanın bedeninden nasıl kaçamayacağını anlatıyor. Fiziksel olarak bağlı olduğu kadar ruhen de bu bedene bağlı olduğunu; ondan kaçamayacağı için, onu beslemek, onunla ilgilenmek, ihtiyaçlarını karşılamak ve daha da önemlisi onu koruması gerektiğini anlatıyor.
Zaman zaman bir bankta otururken, bir yere giderken, alışverişteyken ya da bir sohbetin ortasında aslında bedenlerimizde olduğumuzu unutarak zihnimizde dolaşıp dururuz. Öylece yola çıkar, bedenlerimizden ayrılır, hayaller kurar ve meseleleri zihnimizde sorgularız.
Anda olmak, bedenlerimizin taşıdığı tüm acıları yaşamak demektir, bu yüzden fırsat buldukça uzaklaşmaya çalışırız. Bu performans videosunda Adyali, günlük hayatını bedenindeyken yaşamanın nasıl hissettirdiğini ve yaşamayı nasıl yorumladığını gösteriyor.: