ADYALI
(AD-YUH-LEE)
:as:benİ:performansI:2023:
:''As Beni'', Adyali'nin Eylül 2023'te İstanbul'da, özellikle Kadıköy ve Üsküdar mahallelerinde gerçekleştirdiği performatif bir resim enstalasyonudur.
Adyali, eserlerini izleyiciyle buluşturmak amacıyla 48'i tuval üzerine, 17'si kağıt üzerine akrilik olmak üzere toplam 65 tabloyu "As Beni" yazan etiketleriyle sokaklara yerleştirerek izleyicilerin beğenisine sundu.
Eserlerini stüdyo dışına çıkarmayı da içeren bu performansın amacı, eserlerini takdir eden veya ilgilenen insanlarla karşılaşmak ve Adyali'nin resimlerini sokaktan ücretsiz olarak alıp sahiplenmelerini sağlamaktır.:
:AS:BENİ:MANİFESTOSU:
:Ben Adyali.
2018’den bu yana biriktirdiğim tablolarımı ve kağıt üzerine yaptığım 65 resmimi, atölyemden çıkartıp üzerine ‘‘As Beni’’ yazan etiketlerle sokaklara yerleştirdiğim ve 4 gün süren performatif bir sergi enstalasyonu gerçekleştirdim. Bana ilham olan sokaklara, benden ve atölyemden geçen hisler ve düşüncelerle ürettiğim eserlerimi geri bıraktım.
Amacım, sanatla karşılaşmayı beklemeyen kitlelere beklenmedik bir sergi deneyimi yaşatmak ve muhtemel izleyici kitlemden etkileşim toplamak ve eserlerimin dolaşıma girmesini sağlamaktı. Atölye sonrası yolculuklarının nerede devam edeceğini kestiremesem de, eserimi sanatsever birinin alıp evine asması veya bir eskici arabasında kanvasının para edecek olması için satılması bile benim için çok değerli. Çünkü en nihayetinde resimlerimi yaşamın içinde dolaşıma kazandırdığımı biliyorum.
Bu enstalasyonun diğer bir hedefi ise, herhangi birinin geçebileceği herhangi bir sokakta herhangi bir sanat eserinin bulunmasının, dijitalleşmenin zirvesini yaşadığımız bu dönemde sosyal medyada gördüğümüz bir görselin, gerçek boyutuyla ve temas edilebilecek bir aracı konumuna gelmesiyle sanatla olan etkileşimi artırmaktı.
İzleyicilerin, eserleri müze, galeri ve sanat alanları dışında, düzenlenmemiş ve steril olmayan ortamlarda görmesi ve istenirse eserlere temas edebilmesi benim için genel anlamda sanatla olan ilişkinin gelişmesi açısından büyük önem arz ediyor. Beğenildiği takdirde eserlere bila bedel sahip olabilmelerinin ise günümüz sanat tüketiminde irdelenmeye ihtiyaç duyulan bir başka önemli konu olduğunu düşünüyorum.
En nihayetinde, sanatçı ilham almakla, his ve düşünceleriyle yoğrulmakla ve üretmekle meşgul olmalıdır. Sanatçılardan satış ve pazarlama becerileri beklenmemelidir. Her ne kadar rekabet dolu bir alan olsa da, bu iş dünyası beklentileri, herkesin ve her şeyin birer ürüne ve markaya dönüştüğü bu dönemde sanatçıdan hariç tutulmalıdır.
Sanat alanları dışında da sanatın sergilenebileceği anlayışıyla yola çıktığım ikinci performansım As Beni, İnsargi sokak sergisine benzer motivasyonlar taşıyor. Çünkü ben, sanatın, salt seçkin gruplarca anlaşılabilecek, tartışılabilecek ve sahip olunabilecek bir insan aktivitesinden çok daha ötesinde ve sanıldığının aksine hisseden ve düşünen herkese hitap ettiğine inanıyorum.:
Instagram reels: @adyali__
Instagram reels: @adyali__
:Adyali, ‘‘Ürettiğim eserler, bir depoda tozlanacağına çoktan dolaşıma girsin istedim. Gerek sanatsever biri alıp evine götürsün; gerek geri dönüşüme değer veren biri alıp üstüne boyasın; gerekse bir eskici arabasında hiç yoksa materyali pahasına satılmak üzere devam etsin yolculuğu… Kim bilir oradan nereye varacak tablolarım. Kanımca bu noktada önemli olan, üretmeme sebep olan o hissin bedenimden geçip kanvasa yansımış olması ve benden çıkarak yeni yerini bulmaya doğru yola çıkmış olması.’’ diyor.
Günümüz sanat tüketimini eleştiren Adyali ‘‘Tıpkı sosyal medyada gezinirken karşımıza çıkan bir görsel gibi resimlerim de insanların karşısına çıksın istedim. Bir galeri ortamında olmadan, günlük yaşamın içinde, beklenmedik bir stüdyo ziyareti gibi hissettirsin istedim. İzleyen beğenisini dile getirebilsin, merakını tabloya temas ederek giderebilsin, isterse eline alıp arkasını önünü çevirip bakabilsin ve ‘‘kim bilir almaya kalksam ne kadardır’’ düşüncesiyle kendiyle bağdaştırdığı eseri evine götürmekten vazgeçmesin diye çareyi yine sokağın özgürlüğünde buldum.’’ diye ekliyor.
Sanatın kalıplaştırılmasına karşı hareketle devam ediyor ‘‘Bu performansla, sanatın sıkıştırıldığı kalıplardan taşmasını izlemeyi diliyorum. ‘Sanatçı ona denir, buna denir.’ kalıplarından uzaklaşılmasını diliyorum. Hisler ve düşüncelere aracılık eden bir şeyin akademi diliyle tanımlanmasına ve yalnız belli birikimler sonucu erişilebilir olmasına karşı olduğumu ve karşı olunması gerektiğini göstermek istiyorum. Eğer biri tabloma baktığında kendinden bir şey buluyor, bir süredir üzerine düşünmediği şeyi düşünüyor veya bu benim olsa nerede tutacağımı çok iyi biliyorum diyorsa… buyursun.’’
‘‘Bu hisleri yaşamak için bir gününü galeri gezmeye ve hiç sahip olamayacağı bir eserin, telefonuyla yalnız bir fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşmaktan ötesine geçebilsin kişilerin sanatla olan ilişkisi. Sanat herkes tarafından tüketilebilmeli, gerektiğince bağ kurulabilmeli ve çıkartılan o mertebeden sanatı indirmek için sanatçılar üstüne düşeni yerine getirebilmeli.’’
Gerçekleştirdiği performans sonucu karşılaştıklarını şöyle dile getiriyor:
‘‘En nihayetinde, 4 gün süren bu rastlantısal enstalasyon sürecinde ürettiğim 65 adet ‘aracı’ sokaklara dağıtıldı. Sergi süreci boyunca birçok olumlu yorum aldım. Olumlu yorumlar arasında, merakla bana yaklaşarak ne yaptığımı soran, yaşça nazaran daha büyük insanların etkileşimleri de bulunuyor. Bu kazanımlarım ışığında artık yeni bir bakış açısıyla üretmeye ve kendimden sokağa ve yaşantıya katmaya devam edeceğim.: